Değerli metaller piyasası ısınıyor. Altın fiyatı yıl içinde yüzde 14’ün üzerinde artış gösterdi. Mevcut durumda altın 2.346 dolardan işlem görüyor. Bu artış, gelişmekte olan piyasalardan gelen talepteki artış ve merkez bankalarının stratejik hamlelerinden kaynaklanıyor. Ayrıca, altın boğa piyasasında yeni bir aşamaya işaret ediyor. Incrementum AG Yönetici Ortağı Ronnie Stoeferle, klasik erken boğa piyasası davranışına tanık olduğumuza inanıyor.
“Altın fiyatı için 4.800 dolar oldukça gerçekçi geliyor!”
Ronnie Stoeferle’ya göre, şu anda altın boğa piyasasının yeni bir aşamasındayız. Stoeferle, “Piyasalarda gördüğümüz şey klasik erken boğa piyasası hareketi. Madenciler altın fiyatlarına öncülük ediyor. Gümüş altından daha iyi performans gösteriyor.” diyor. Atın-gümüş oranı 79 civarına geriledi. Bu da gümüşün altına kıyasla güçlü performansını gösterdiğini ortaya koyuyor. Stoeferle altının geleceği konusunda iyimser. Bu bağlamda 2030 yılına kadar 4.800 dolarlık uzun vadeli bir fiyat hedefi öngörüyor. Bu konudaki tahminlerini ise şu şekilde açıklıyor:
In Gold We Trust 2020 raporunda bu modeli ortaya koyduk ve bu on yılın sonu için uzun vadeli fiyat hedefimizin 4.800 dolar olduğunu söyledik. 4.800 dolar kulağa muhteşem geliyor, ancak 2030’a kadar önümüzdeki birkaç yıl için %10-12 YBBO gibi. Bu kulağa oldukça gerçekçi geliyor.
Altın madenciliği hisse senetleri yükselişte
Özellikle VanEck Vectors Gold Miners ETF (GDX) tarafından takip edilen altın madenciliği hisseleri kayda değer kazançlar elde ediyor. Son üç ayda GDX yaklaşık %13 artış göstererek artan yatırımcı güvenini yansıttı. Stoeferle, “Madenciler altın fiyatına öncülük ediyor. Altından daha iyi performans gösteriyorlar,” diye vurguluyor. GDX’teki bu büyüme, işletme maliyetleri hala şişirilmiş olsa bile yükselen altın fiyatlarıyla madencilik sektörünün sağlığının altını çiziyor.
GDX’in performansı önemli. Çünkü genellikle altın fiyatı üzerinde kaldıraçlı bir oyun olarak hareket eden çok çeşitli altın madenciliği şirketlerini temsil ediyor. Altın fiyatları yükseldiğinde, madencilik hisseleri kâr marjları arttığı için daha da yükselme eğilimindedir. Bunun nedeni madencilik operasyonlarının nispeten sabit maliyetleridir. Yani daha yüksek altın fiyatları doğrudan daha yüksek karlara dönüşür.
Gelişmekte olan piyasalar talebi besliyor
Bu boğa piyasasının ana itici güçlerinden biri, gelişmekte olan piyasalardan gelen talebin artması. Cryptobilgi.com’dan takip ettiğiniz üzere gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları yüklü alımlar yapıyor. Stoeferle, “Gelişmekte olan piyasalar deli gibi altın satın alıyor. Çin ve Hindistan tek başlarına tüm altın talebinin %50’sinden fazlasını karşılıyor. Arap ülkelerini, Türkiye’yi ve Rusya’yı da dahil ederseniz, tüm altın talebinin üçte ikisinden neredeyse %70’ine ulaşırsınız.” diyor. Bu değişim, geleneksel Batı pazarlarının artık altın talebinin birincil itici gücü olmadığını gösteriyor.
Türkiye’nin BRICS+’ya (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve diğer ortak ülkeler) katılma konusundaki ilgisi bu değişimi daha da vurguluyor. Türkiye BRICS+ ile daha uyumlu hale geldikçe, ekonomik bağlarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Ayrıca, altın rezervlerini artırarak ABD dolarına olan bağımlılığını azaltmayı hedefliyor. Merkez bankalarının özellikle Ukrayna işgalinden sonra gerçekleştirdiği önemli altın alımları da kritik bir rol oynadı. Stoeferle “Ukrayna’nın işgalinden bu yana merkez bankaları altın fiyatının altına bir taban koydu… Merkez bankası talebi üç katına çıktı,” diye ekliyor. Bu da altın fiyatlarına güçlü bir destek sağlayarak ekonomik belirsizliklere rağmen istikrarın sürmesini sağladı.